
Günümüzde internet ve teknoloji kullanımının yaygınlaşması hayatımıza birçok kolaylık getirirken diğer bir yandan, birçok kişi için olası bir tehdit, şiddet ve istismar aracına dönüşmüştür. Öyle ki, dijital şiddet adı verilen yeni bir şiddet türü tanımlanmıştır.
Dijital şiddet kısaca teknolojik araçlar ve dijital ortamlar kullanılarak kişiye duygusal, sosyal ve ekonomik yönden zarar vermeyi amaçlayan eylemlerin bütünüdür. Dijital şiddet, içerdiği davranışlar ile geniş bir yelpazede ele alınmaktadır (Şimşekcan, 2018). Çevrimiçi yollarla yapılan kişisel alana müdahale, tehdit, ısrarlı takip, aşağılayıcı ve şiddet içerikli söylemlerde bulunma, cinsel taciz, kişinin rızası olmadan görüntülerinin ya da konuşmalarının paylaşılması, hakaret etme ve ifşa etme gibi eylemler dijital şiddet içeren eylemlerdir (Kalyoncu, 2021). Türkiye’de her beş kişiden birinin dijital şiddete maruz kaldığı ve bu şiddet türüne en çok maruz kalanların 15-17 yaş arası gençler ve kadınlar olduğu bilinmektedir. (Şener ve Abınık, 2021)
Sosyal medya araçlarının geniş kitlelere ulaşmaktaki etkisi düşünüldüğünde bu eylemlerin belli bir kitleyi hedef gösteren ve nefret söylemlerini artıran bir güce sahip olduğu da görülmektedir. Özellikle son dönemlerde sosyal medyada görülen göçmen/mülteci gruplara yönelik ırkçı söylemlerin artması bariz bir dijital şiddet örneğidir. Bu durum hem maruz kalan kişilerin psikolojik sağlığını olumsuz etkilemekte hem yalan haberlerin yayılımını artırmakta hem de toplum içinde gerilimin artmasına neden olmaktadır.
21. yüzyılın en önemli sorunlarından biri olarak değerlendirilen dijital şiddeti önlemek için bireysel ve toplumsal düzeyde eyleme geçilmesi gerekmektedir. Bireysel olarak ilk aşamada farkındalık kazanmak ve kendi davranışlarımızın sorumluluğunu alarak yapılan bir yorumun, söylemin nelere yol açabileceğini öngörmek önemlidir. Bununla birlikte, kişi kendi psikolojik sağlığını korumak için doğru bilginin alınacağı haber kanallarını takip etmek, sosyal medya kullanımını kısıtlamak ve zaman kontrolünü sağlamak, çevrimiçi vakit geçirilen sitelerin güvenliğinden emin olmak, kişisel hesaplar için güvenli şifreler oluşturmak ve zararlı görülen içerikleri bildirmek/şikayet etmek gibi önlemler alabilir. Ancak, dijital şiddetle mücadelede bireysel çözümler tek başına yeterli değildir. Toplumsal ölçekte, hükümetlerin, ilgili paydaşların ve dijital platformların birlikte çalışarak dijital şiddeti önleyecek müdahale çalışmaları geliştirmesi gerekmektedir. Dijital okuryazarlığın artırılması, her türlü şiddeti önleyici çalışmaların yaygınlaştırılması ve yasalarla bu durumun koruma altına alınması dijital şiddeti önlemede atılabilecek etkili adımlar olarak değerlendirilmektedir. (Şener ve Abınık, 2021)
Hazırlayanlar:
Büşra Canoğlu, İzmir Gençlik Merkezi Psikoloğu
Sözü Geçen Çalışmalar
Kalyoncu, H. N. (2021). Dijital Şiddetin Göç Boyutu. Toplumsal Bilgi ve İletişim Derneği.
Şener, G., & Abınık, N. (2021). Türkiye’de Dijital Şiddet Araştırması. Toplumsal Bilgi ve İletişim Derneği.
Şimşekcan, N. T. (2018). Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddetin Başka Bir Biçimi : Siber Şiddet.