Birleşmiş Milletler genel kurulu tarafından alınan kararla “Dünya Kız Çocukları Günü” olarak belirlenen 11 Ekim’de kız çocuklarına karşı ayrımcılığın önlenmesi ve insan haklarından tam ve etkili bir şekilde yararlanmalarını sağlamak amacıyla çalışmalar yürütülüyor. UNICEF verilerine göre dünya genelinde 130 milyondan fazla kız çocuğu okula gidemezken, yoksulluk, sağlık sorunları, cinsiyete dayalı şiddet, erken yaşta zorla evlilikler ve zorunlu göç gibi sorunlar, kız çocuklarının eğitim de dahil olmak üzere temel haklara erişiminin önüne geçmektedir.
UNHCR’nin yayımladığı “Sıra Onda” başlıklı rapor, okul çağındaki mülteci nüfusunun yarısını oluşturan kız çocuklarının ortaöğretime kayıt olma oranının, erkek akranlarının yaklaşık yarısı düzeyinde olduğunu gösteriyor. Eğitime erişim, temel bir insan hakkı. Ancak dünyada giderek artan mülteci nüfusu düşünüldüğünde, eğitim milyonlarca kadın ve kız çocuğu için maalesef uzak bir hedef.
Mülteci olmayan akranlarına kıyasla, dünya genelinde mülteci çocukların okul kapılarından içeriye girmeleri çok zor. Mülteci kız çocuklarının bir sınıfta kendilerine yer bulmaları ve bu yeri korumaları ise çok daha zor. Mülteci kız çocukları büyüdükçe daha fazla ötekileştirilmeyle karşılaşmakta ve ortaöğretim kurumlarındaki toplumsal cinsiyet eşitsizliği uçurumu da büyümekte.
Kız çocuklarının temel hijyen malzemelerine erişimlerinin sağlanması ve ergenlik süresince ihtiyaç duyulan danışmanlığa ulaşabilmeleri için sağlık hizmetlerinin erişilebilirliği de büyük bir önem taşımakta. Özellikle mülteci kız çocuklarının sağlık hizmetlerine erişimde yaşadıkları dil ve ayrımcılık temelli sıkıntılar, yetişkinliğe güçlü adımlarla ilerlemelerini önlemekte ve kendi vücutlarına olan güvenlerini azaltmakta. Bu sebeple kız çocuklarının cinsel sağlık üreme sağlığı hizmetleri de dahil olmak üzere tüm sağlık hizmetlerine kolaylıkla erişimi elzem.
Toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, hayatın her alanında kız çocuklarının temel ihtiyaçlarına ve insan haklarına erişiminin önünde engel teşkil ediyor.
Kız çocuklarının toplumda daha güçlü olmaları ve her türlü ayrımcılık ve istismardan korunmaları, bütün haklardan eşit düzeyde yararlanmalarını sağlayacaktır. Kız çocuklarının kendilerini etkileyecek kararların alınmasına katılımı açısından desteklenmesinin, güçlendirilmesinin ve onlara yatırım yapılmasının son derece önemli olduğu da görülmektedir.
2015 yılından bugüne yürüttüğümüz çalışmalarla; kız çocuklarının maruz kaldığı eşitsizliklerinin önüne geçmeye, potansiyellerinin farkına varmalarını sağlamaya ve yaşadıkları toplumda refah içinde var olabilmelerine katkı sunmaya çalışıyoruz.
#KimseyiGerideBırakma